Çubuk Kültür Derneğinden Basın Açıklaması
Çubuk kültür derneği 12 Yıllık Kesintisiz eğitimle ilgili basın açıklaması yaptı.
12 yılık zorunlu eğitimin meclise sunulmasıyla birlikte ülkemizin önemli gündem maddelerinden biri yine eğitim. Bizler Çubuk Kültür Derneği olarak bu konudaki düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşmak istedik. Söyleyeceğimiz fikirler masa başında düşünülmüş veya hayalimizde oluşturduğumuz eğitim değil bilakis eğitimin içinden gelen uzun yıllar bu sahada emek vermiş eğitimcilerin görüşleriyle oluşmuş ve yazıya aktarılmış fikirlerdir.
Mecliste şu an yasalaşmayı bekleyen taslağı tartışmadan eğitimle ilgili dile getirilen bazı düşünceleri değerlendirmek istiyoruz.
1-Eğitim süresini ne kadar uzatırsak çocuklarımızın bilgi ve becerisi o kadar artar. Eğitim süresini artırmayı düşünenlerin dile getirdikleri en önemli sloganları. Okullar veya mezun olan öğrencilerimize baktığımızda bu ne kadar doğru. Hepimizin bildiği şu sonuçlar tablonun öyle olmadığını göstermektedir. Sbs ve Öss sınavlarında binlerce sıfır çeken öğrenci. Yök’ün yaptığı bir açıklamada yüksekokula gelmiş 4 işlemi bilmeyen öğrenciler.
Bilgi önemli değil okullarda çocukların en azından insani erdemleri gelişiyor diyorsak okullarımızdaki öğrencilerin insani yönlerine bakalım. Toplu taşıma araçlarında hastaya yaşlıya yer vermeyen, çevreyi rahatsız eden, anne, babasına bile saygı göstermeyen bir gençlik
Eğitimin uzun süreli olmasında ısrar edenlerin başka bir gerekçeleri de dünyayla rekabet etmemiz gerekir savı. Peki eğitimin süresini uzattıkça dünyayla rekabet eder mi hale geldik? Yoksa eğitim kalitesi daha mı aşağıya düştü? . Bunun en güzel örneği kesintisiz 8 yıllık eğitimin ortaya çıkardığı tablo. Rekabeti bırak okuma yazma ve 4 işlemi bilmeyen binlerce genç
Bu çevreler niçin bu kadar ısrarcı. Acaba bizim çocuklar üzerinde başka bir hesapları mı var? Çocuklarımızı kendi ideolojilerini, ürünlerini pazarlayacak alan mı görüyorlar. Ne kadar iyi niyetli bakmaya çalışsak da bizleri tatmin edecek tutarlı bir cevap bulamıyoruz.
2- Eğitimde yeni yaklaşımlar ve teknoloji ne kadar çok kullanılırsa başarı artar. İki, üç senede yeni bir yaklaşım deniyoruz Neredeyse her sınıfta her evde bilgisayar var. Buna paralel çocuklarımızın başarısı arttı mı? Acaba birileri bizim çocuklarımızı kobay olarak kullanıyor ayrıca tüketen bir toplum olmamız için eğitimi bu işe alet mi ediyor?
3-Dershaneye gitmeden üniversiteyi kazanamazsın. Bu düşünceye göre okulların verdiği eğitim hiçbir şeye yaramıyor madem okullarda verilen eğitim bir işe yaramıyorsa niçin bizler eğitim süresini uzatmayı tartışıyoruz. Devletimiz niçin bu kadar masraf yapıyor. Üstelik Fen Lisesi, Anadolu lisesinde okuyan çocuklar da en az 2, 3 sene dershaneye gidiyor. Böyle bir acı tablo var. Bu çocuklar robot mu sürekli okul ve dershane arasında gidip gelecek
4-Toplumun eğitim düzeyi yükselirse toplumdaki bir sürü sorun çözülür. Bu düşünce doğru kabul edilirse trafik, sağlık, yolsuzluk, zararlı alışkanlıklar gibi konuların toplumumuzda çok az rastlanan sorunlar olması gerekir. Ancak her yıl bunlarda artış olduğu haberlerden ve kurumların istatistiklerinden anlaşılıyor. Bizim eğitim sistemimiz toplumdaki bu sorunları niçin çözemiyor. Yoksa bizim eğitim diye yaptıklarımız çocukları oyalama işi mi?
Gelelim yeni tasarıya bu tasarı 8 yıllık eğitimin ortaya çıkardığı sorunları hafızlık sistemini kılık kıyafet nedeniyle çocuklarını okutmak istemeyen ailelerin sorunlarını çözecek mi?
Bu tasarı 8 yıllık kesintisiz sistemin ortaya çıkardığı tek tip yetiştirme sistemini seçenekli hale getiriyor. Şayet sınıfta kalma veya okuldan atılma olmazsa sürenin uzatılmasıyla başarı yine yakalanmayacaktır. İlk dört yıldan sonra uzaktan eğitim yoluyla eğitimi tamamlama seçeneği sunulmazsa hafızlık müessesi bitme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak, başörtü yasağı nedeniyle okumak istemeyen öğrencilerin taleplerini karşılamayacak yaklaşık 14 yaşına kadar devam eden sorunlar en az 18 yaşına kadar devam edecek.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
1- Devlet bireylere şekil verme ve tek tip nesil yetiştirme fikrinden vazgeçmelidir. İnsanlar çocuklarını 4 yıllık eğitimden sonra istedikleri eğitimi verme hakkına sahip olmalıdır. Bazıları şöyle itiraz edebilir. Her ailenin eğitim seviyesi aynı değil. O çevreler bu ailelerin çocuklarını çok düşünüyorlarsa gönüllü rehberlik yapsınlar. Kız çocukları evlere kapatılacak diyorlarsa kız çocuklarını okullara göndermek istemeyen velilerin görüşlerine göre eğitime çözüm üretsinler. Eğitime ideolojik bakmaktan uzak dursunlar. Kendi çocuklarını istedikleri gibi eğitme hakkını kendilerinde görüyorlarsa başkalarının çocuklarına karışmasınlar.
2- Eğitim zorunlu olunca başarılı başarısız öğrenci aynı diplomayı alacak olarak algılanıyor. Çocuklar okulları bir oyalanma yeri görüyorlar. Bunu engellemek için başarısız öğrencilerin sınıf tekrarı ve örgün eğitim dışına çıkarılmaları gerekir. Amaç eğitimse kemiyetten ziyade keyfiyete bakılmalıdır. İlla herkesi okullara toplayacağız diyorsanız isteyene eğitim istemeyene farklı alternatif sunarsınız. Bu sayede eğitim basite alınan herkesin gayret göstermeden belge aldığı bir alan olmaktan çıkar.
3- Müfredat çocukları memurluğa hazırlayan değil önce insan yetiştirmeyi hedefleyen bir amaca uygun olarak hazırlanmalıdır.
4- Ders saati ve ders adedi azaltılmalıdır. Okullar öğrencilere akşama kadar bakıcılık yapılan yer olmaktan çıkarılmalıdır.
5- Zararlı alışkanlıkları olan öğrenciler örgün eğitimden çıkarılıp uzaktan eğitim yoluyla eğitimlerinin devam ettirilmesinin sağlanması. Bir insan kazanacağız derken bir sınıf heba edilmemeli.
6- Eğitimde sadece belli grubun kaygıları değil toplumdaki her kesimin kaygıları dikkate alınmalı ve buna göre çözüm sunulmalı.
7- İkinci 4 yıla geçişe hemen başlanmalı. Üçüncü 4 yıla yeterli alt yapı oluşturulduktan sonra geçilmeli 1.kademe ile 2. kademenin okulları ayrılmalı. Yeterli bina yok ve yeni binaların yapımı zaman alır denilirse o bölgedeki bazı okullar sırf ikinci kademeye tahsis edilmeli.
8- Ana sınıfı zorunlu olmamalı. Çocuklarımız çocukluğunu yaşamalı. Birilerinin iş kapısı ve birilerinin çocuklarını bedava bakıcılık yaptıracak alanlar için ne çocuklarımız ne de ülke kaynakları heba edilmemeli.
9- Yabancı dil öğretilmesi gerekli olan bölümlerde hazırlık sınıfı olmalı. Diğer bölümlerde yabancı dil zorunlu değil seçmeli olmalı.
10- Kılık kıyafet ilkokul 1.sınıftan itibaren serbest olmalıdır.
11- Okullardaki kız erkek ilişkilerindeki bozukluğu gidermek için karma eğitimden vazgeçilmeli
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.