Materyalist pozitivizm ile kurumaya yüz tutmuş bu toprakların, yeniden maneviyatçı bir iklime yön çalmasında imam hatip okullarının çok büyük katkısı vardır. Rahmetli Celalettin Ökten Hoca’nın 1940’ların bürokrasi koridorlarında bu okulların yeniden açılması için verdiği mücadele ve onun bu yolda en büyük yol gösterici ve destekçisi olan  Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri ve arkadaşlarının çalışmaları bu ülkede  ebedi olarak hayırla yad edilecektir.

Çubuk’ta bu mücadelenin 1970’li yıllarda verildiğini ve eğitimin milletin teveccühüne mazhar olmuş gayretli çalışmalarla üç katlı Merkez Kur’an Kursunda 1976 yılında başladığını, benimde yedi yıl öğrenim gördüğüm bugünkü ortaokul binasının ise bir yılda bittiğini bilen çoktur.

Kısaca din ve fen bilimlerinin orta öğretimde birlikte verildiği bu okulların halkın ilgisine mazhar olması, mezunlarının devlet yönetiminin her kademesinde yer alması ile siyasi mülahazalara konu olması daima ülke gündeminde yer buldu, bulmayada devam edecektir. Biz konuyu genelleme yapmak yerine her zaman yapmaya çalıştığımız gibi konunun Çubuk boyutuna dönelim.

İlk mezunlarını 1983 yılında veren, orta-lise aynı çatıda eğitim verilen Çubuk İmam Hatip Lisesi  müfredat eğitimi bugün ortaokul,  kız ve erkek lisesi olmak üzere üç ayrı çatıda devam etmektedir. Geçtiğimiz 33 yılda 3.000’den fazla mezun veren imam hatib okulunun mezunlarının ilk dernekleşme çalışması 1995 yılında olmuştur. ODTÜ yıllarımda dernekçiliğe öykünmem ile içime ukte olarak attığım mezun derneği kurma düşüncesini  Çubuk Belediyesinde çalıştığım dönemde bir grup arkadaşa açtım ve istisnasız herkesin katkı vererek destekleği bu düşünce  ile kurduğumuz dernek Çubuk’ta kurulan ilk mezunlar derneği sıfatını kazandı.  Yanlış biliyorsam düzeltin, Çubuk’ta hala daha eski bir geçmişe sahib Çubuk Lisesi dahil ikinci bir okulun mezun derneği yok.

Bizden sonra başta İsmail Özdemir olmak üzere derneğin yönetimini götüren arkadaşlar uzun yıllar mezunları ve de öğretmenleri başta pilav günü olmak üzere değişik vesileler ile bir araya getirmeyi başardı. Bununla birlikte ülkenin imam hatipli bir Başbakan ile yönetildiği bir dönemde benzer derneklerin yakaladığı trendi  devam ettiremeyen ilk ÇİM-DER, uzun yıllar  müzmin bir atalete düşünce yeni bir arayışa gidildi. Bu arayış ise ikinci yeni diyebileceğimiz, üç okullu yeni yapılanmayı da kapsayan ilk mezun arkadaşlarla sınırlı insiyatif ile yeni bir dernek kurulması ile sonuçlandı.

Hedef kitlesi neredeyse, kısaltma adı ise tamamen  önceki dernek ile aynı olan yeni Çubuk İmam Hatip Okulları Mezunları ve Mensubları (ÇİMDER) Derneği’nin bu ay kuruluşunun ilk yılını tamamlamış oluyor.

Bir yıl içerisinde; uzun yıllar sonra  mezunlarını ve mensublarını geçen yıl iftarda buluşturan, düzenli olarak aylık söyleşiler düzenleyen, ilk kez  belirli sayıda öğrenciye burs vermeye başlayan derneğin  yeni bir başlangıç  yaptığına şüphe yok. Diyanette imamlık geçmişine müteakiben uzun yıllardır Çubuk Belediyesinde çalışan mülayim bir kişiliğe sahip Ahmet Karakuş’un dernek başkanı olduğu   ikinci yeni  ÇİM-DER  hem öğrenci hem de mezunlar/mensublardan oluşan camia için kendini geliştirerek bir kaldıraç olabilir mi? Bu kaldıraç misyonu için nasıl bir vizyon sahibi olmalı, nasıl bir yapılanma ve stratejik plan geliştirmeli, mevcut ve potansiyel  entellektüel  sermayesi nedir bunları da bir sonraki yazımızda ele alalım.