Bir kağıt bir kalem yeter

BİR KAĞIT  BİR KALEM YETER

Anı yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır. (Andre Gide )

Unutmamak ve unutturmamak için…

İster mutlu, ister mutsuz bir anın olsun bu, hayatta bırakmaktır, ölümsüzleştirmektir. Hep pembe bir elbise giyerek dolaşmadık elbette hayatta, siyah da giydik, beyazda, ne matemler tuttuk, gözlerden ne inciler akıttık bu dünyaya. Ya da şen kahkahalarımızla bir çivi çaktık o güne.Ama, yitip gitmek de var bir gün.

Burada bir kalem, bir kağıt yetişir imdada. Yarınlara, gelecek nesle bir şeyler bırakabilmek “neler  yaşadım, bak, ben de bu dünyada bir zamanlar nefes aldım “ diyebilmek için.

Tıpkı dua etmek gibi. Dili var mıdır duanın? Ya da bir şekli. Yok elbette. İçinden geldiğince istersin Allah’tan. Bir gün kavuşmanın hazzı ile. Yazmak da böyle işte. Çok büyük bir yeteneğe sahip olmaya gerek yok, sadece istemek, bir kağıt, bir kalem bir de yaşanmışlıklar, yaşanacaklara özlemin varsa olmuştur. Belki yazdıklarını kimseyle paylaşmayacaksın, kimsenin iç dünyanı görmesini istemeyeceksin, olsun varsın. Sıkıldıkça açar kendin okursun, psikoterapi gibi. Kim bilir belki bir gün paylaşma isteği de duyarsın. Yıllar sonra yazdıkların eline geçtiğinde, zaman ayırıp okuyunca insan o günlere tekrar gidiyor, ve sıcacık tebessümler oluşuyor yüzlerde. Ya da yaşadığın ve kaleme aldığın üzücü bir konu ise hüzünleniyorsun, belki ağlıyorsun, ama o günleri hatırladıkça bile mutlu oluyorsun. Çünkü tüm bunları “sen” yaşadın.

Bazen konu,” ilk aşk, çocukluğun, öğrencilik yılların, sevinçlerin, bazen de, üzüntülerin, annen, baban, hüzünlerin, ilk terk edilişin, ilk kavuşman, ölüm, hasret, çocuklar v.s…” oluyor bu liste böyle uzayıp gidebilir. Hangimizin hayatı dışında bu başlıklar. Hepimizin zamanı geldiğinde yaşadığımız ya da yaşayacağımız hayatın ta kendisi değil mi? Ayrıca zaman zaman güvensizlikten, sorunlarımızı veya içimizde tutmak istemediğimiz bir şeyi kimselere anlatamamaktan yakınmaz mıyız? Temiz bir kağıt ve kalem, işte sana sadık iki dost. Paylaş paylaşabildiğin kadar. 

Yazarken kendimizi yeniden gözden geçirme imkanı buluyor, ve kendimizi daha net ifade edebiliyoruz. Ruhsal yönden de büyük bir rahatlama sağlıyor insanda. Çünkü içimizi döküyor, belki dile bile getiremediğimiz duygu ve düşüncelerimizi kağıdımızla paylaşıyor neticesinde de psikolojik bir rahatlama hissediyoruz. Bu kadar yararı olan ve her açıdan bizim gelişimimize faydalı bir konuyu atlamamamız gerektiğine inanıyorum.
Tarihimizi yazılanlardan öğrenmedik mi? Belki bizim yazacağımız bir kaç satırda ileride  bir kaç kişiye rehber olur. Yarınlara bir iki satırlık bir şeyler bırakabilirsek ne mutlu bize.

Bu yazı toplam 1666 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar