Bayramda Beslenmeye Dikkat!
Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neslişah Rakıcıoğlu, uygun koşullarda kesilmeyen kurbanlık hayvanlardan insanlara tenya, şarbon, tüberküloz, kuduz, salmonella gibi hastalıkların bulaşabileceğini söyledi.
Kan kolesterol düzeyi yüksek, şişmanlık, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, diyabet ve gut hastalığı olan kişilerin kırmızı et tüketimlerini sınırlandırmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Rakıcıoğlu, "Kurban bayramında kesilmiş etler bekletilmeden tüketildiği için, iyi pişirilmiş olsa da hem serttir hem de sindirimleri daha güçtür. Mide, barsak sorunları olan bireylerin bu konuya dikkat etmeleri gereklidir. Etler soğuk ortamda 7-10 gün bekletildiğinde yumuşama sağlanır ve etin lezzeti artar" dedi. Rakıcıoğlu, kurban etlerinin, haşlama veya sebze ile zenginleştirilmiş et yemekleri şeklinde pişirilmesinin daha sağlıklı olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Rakıcıoğlu, kurban bayramında beslenme konusunda bilgiler verdi.
Bayramların gelenek, göreneklerimiz ve beslenme kültürümüz üzerine önemli bir yeri olduğunu ifade eden Rakıcıoğlu, aile bireylerinin bir arada olduğu ve akraba ziyaretlerinin yapıldığı bu özel günlerde birlikte yenilen yemeklerin ve yapılan ikramların özen içerisinde gerçekleştirildiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Rakıcıoğlu, geleneklerimize göre kurban bayramında, kesilen kurban etlerinin yenildiğini, bunun yanısıra şeker, çikolata, şerbetli hamur tatlıları gibi besinlerin de ikram edildiğine işaret etti. Kurban bayramında et tüketiminde, öncelikle hayvan kesiminin veteriner kontrolünde ve sağlığa uygun bir ortamda yapılmasının büyük önem taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Rakıcıoğlu, "Etler uygun koşullarda kesilmezse hayvanlardan insanlara tenya, şarbon, tüberküloz, kuduz, salmonella gibi hastalıklar bulaşabilmektedir" uyarısında bulundu.
Sağlıklı beslenmede etin iyi kaliteli protein, demir, çinko gibi minerallerin ve folat, B12'nin vitamin kaynağı olduğunu hatırlatan Rakıcıoğlu, şöyle devam etti:
"Ancak, kırmızı etlerin yağ ve kolesterol içeriği yüksektir. Yağlar et lifleri arasında dağılmış olarak bulunduğundan, kırmızı etler görünen yağlarından temizlense de ortalama yağ içeriği yüzde 20'dir. Toplam yağ miktarının yanında kırmızı etlerin doymuş yağ asitleri oranı beyaz etlere göre daha fazladır. Doymuş yağların tüketilmesinin kalp-damar hastalıklarının oluşumunda risk faktörlerinden biri olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle sağlıklı beslenmede, kan kolesterol düzeyi yüksek, şişmanlık, hipertansiyon, kalp-damar hastalıkları, diyabet ve gut hastalığı olan bireylerin kırmızı et tüketimlerini sınırlandırmaları gereklidir. Bununla birlikte protein gereksinmesi artmış, anemi riski taşıyan hamile kadınlar ile büyüme ve gelişme çağındaki çocukların ise kırmızı etleri yeterli miktarda tüketmesi önem taşımaktadır. Kurban bayramında kesilmiş etler bekletilmeden tüketildiği için, iyi pişirilmiş olsa da hem serttir hem de sindirimleri daha güçtür. Mide, barsak sorunları olan bireylerin bu konuya dikkat etmeleri gereklidir. Etler soğuk ortamda 7-10 gün bekletildiğinde yumuşama sağlanır ve etin lezzeti artar. Fazla etler kullanım amacına uygun şekil ve miktarlarda derin dondurucuda (buzlukta) saklanmalıdır. Saklama kaplarının uygunluğuna dikkat edilmeli, etler alışveriş poşetlerine sarılarak dondurulmamalıdır. Tüketilecek miktarda et buzluktan çıkarılmalı ve çözme işlemi yine buzdolabının alt kısmında yapılmalıdır. Çözülen etler tekrar dondurulmamalıdır. Aksi takdirde mikroorganizma faaliyetleri sonucunda besin zehirlenmeleri ile karşılaşılabilmektedir."
Kurban etlerinin, haşlama veya sebze ile zenginleştirilmiş et yemekleri şeklinde pişirilmesinin daha sağlıklı olduğunu belirten Prof. Dr. Rakıcıoğlu, kırmızı etlerin yağ miktarı fazla olduğundan pişirme sırasında yağ kullanılmasına gerek olmadığını söyledi. Yağda kızartılmış ve kavrulmuş etlerin sindiriminin güç olduğunu, yağ içerikleri daha yüksek olduğundan daha çok enerji içerdiğini anlatan Rakıcıoğlu, ayrıca yüksek ısı nedeniyle pişirme sırasında sağlığı bozucu öğelerin oluşabildiğine dikkati çekti.
Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neslişah Rakıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çiğ köfte türü pişmeden hazırlanan yemekler ve yanmış etler tüketilmemeli, pişirilen etler ve et yemekleri oda sıcaklığında bekletilmemelidir. Pişirilmiş et yemeklerinin bozulmaması için tüketilecek miktarlarda buzdolabından çıkartılıp ısıtılması gerekmektedir. Et hazırlamada kullanılan kap ve kesme tahtalarında çiğ sebze ve meyveleri doğrama işlemi yapılmamalıdır. Yeterli ve dengeli beslenmede bireyler gereksinmelerine uygun miktarlarda eti tüketirken çeşitliliği sağlamak adına, diğer besin grubunda yer alan besinleri de 'süt ve süt ürünleri', 'taze sebze ve meyveler'; 'ekmek ve tahıl grubu' pirinç, bulgur gibi aynı öğünde birlikte tüketmeye özen göstermelidir. Şeker ve tatlı tüketiminde aşırıya kaçılmamalıdır. Sağlıklı beslenme açısından tatlı olarak, sütlü veya meyveli tatlıların hazırlanması ve ikramı daha uygundur".
İHA
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.