Şuayip YAMAN

Yaz aylarının gelmesi ile birlikte düğün merasimlerinin yoğun olarak yaşandığı ilçemizde bahşiş almak için gelin arabalarının yolunu kesen çocuklar hayatlarını tehlikeye atmaktan vazgeçmiyor.

Özellikle Cumartesi ve Pazar günlerinde ilçede yoğun olarak gerçekleştirilen düğün merasimlerinde gelin arabalarının yollarını keserek günlük harçlıklarını çıkarmaya çalışan küçük yaştaki çocuklar, gelin arabalarında içinden para olan zarfların atılmasının ardından, bu zarfları almak için arkadan gelen konvoya aldırış etmeden adeta hayatlarını ortaya koyuyorlar.

Düğün günlerinde özellikle eski Askerlik Şubesi’nin bulunduğu Köprübaşı’nda, ya da

 Atatürk Bulvarı’nda adeta pusu kurarak bekliyorlar. Trafik lambasında yavaşlayan gelin arabasının önü bahşiş zarfı almak isteyen çocuklar tarafından kesiliyor. Sürücünün yoluna devam etmesi ise çocukları yıldırmıyor.

Yaşları 10- 12 arasında değişen çocuklardan birisi bazen hareket halindeki aracın ön kaputunun üzerine yatıyor, diğerleri de peşinden koşmaya başlıyor. Yoğun trafik içinde bu halde yaklaşık 20-30 metre ilerleyen aracın şoförü sonunda pes ediyor ve çocuklara içinde genelde birer lira bulunan bahşiş zarflarından veriliyor. Bahşiş zarflarında ender olarak 5 lira oluyor, çocuklar ise buna bayram yapıyor..

Çevredekilerin şaşkın ve korku dolu bakışları altında gerçekleşen bahşiş macerası çocukların mutluluğuyla sona eriyor. Bahşiş zarfının boş olduğu zaman da oluyor. Çocuklar o zamanda basıyorlar küfürü...

Zaman zaman bahşişlerini almak için araçların önlerine atlayan çocuklar, yaralanmaların ve hatta ölümlerin meydan geldiği kazaların yaşandığı düğün konvoylarında sürücüler için büyük sıkıntılar oluşturmaya devam ediyorlar. Ülke medyasında bu tür haberlere çokça rastlamak mümkün..

Düğün konvoyu gibi bir etkinlikten doğan başka bir etkinliğin başkahramanları çocuklar işlek yolda pusu kurup karşıdan gelen gelin arabasının önüne zınk diye atlıyorlar, başlarına bir şey geldiği zaman da eminim aileleri “devlet çocuğumu öldürdü” veya “kurtaramadı” diye ağlayıp, dizini dövecektir...

İlk başta ailelerin sonra da etkililerin buna bir çözüm bulması, üretmesi gerekir...

Bence ilk çözüm; Ailelerin bu tür elim olayları yaşamamaları için çocuklarını sürekli takip etmeleridir. Kimle geziyor, nereye gidiyor, ne yapıyor?

Bu arada ilçedeki araç sahipleri de özellikle cumartesi ve pazar günleri düğün konvoylarının yolun tamamını işgal etmesinden son derece şikâyetçiler…  

Yine bu konvoylarda çocuklar araçların açık olan yan ve havalandırma camlarından yarı bellerine kadar sarkmaları ve çeşitli hareketler yapmaları da çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Allah esirgesin çok elim kazalar meydana gelebilir.

Trafik ekiplerinin bu manzaralara meydan vermemesi gerekir…