“Dünya Enerji Politikalarında Son Gelişmeler” konusuyla Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Prof.  Dr. Hasan Ayrancı oldu.

Ankaralı bürokratları bir araya getirmek ve Ankara’nın geleceği için işbirliği ve dayanışmayı sağlamak, yeni projeleri hayata geçirmek için kurulan BADER, üyelerine ve hemşehrilerine yönelik; Eğitim kültür ve dayanışma amaçlı faaliyetlerine devam ediyor. Ankara’mızın güzide mekanlarından Hamamönü - Kabakçı Konağında gerçekleştirilen söyleşiye katılım son derece yüksekti.

BADER’ in ekim ayı programına Ankara’nın tanınmış simaları ile üst düzey bürokratlar katıldı. Eski bakanlarımızdan Halil ŞIVGIN, Elmadağ Belediye Başkanı Gazi ŞAHİN, Ankaralılar ve Ankara’ya Hizmet Edenler Derneği (AHİD) Genel Başkanı Hilmi YAMAN, Sayıştay Başkan Yardımcısı Fikri ÖZKÖK, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Genel Müdür Yardımcısı Burhan DEMİROK, Bakanlık Müşaviri Ali TORUN, emekli Genel Müdür ve Uludağ Üniversitesi Rektör Danışmanı İsmail TEMİZKÖK, emekli Jandarma Kıdemli Albay Selami ULUSOY, TKİ Daire Başkanı Yakup TENGİLİMOĞLU, TCDDY Müşaviri Durmuş Ali KILIÇ, Çankaya Vergi Dairesi Müdürü Mücadettin ŞANAL başta olmak üzere bir çok bürokrat ve Ankaralı hemşeriler söyleşiye yoğun ilgi gösterdi.

Programın açılışında konuşan BADER Başkanı Av. İbrahim TAŞKESTİ; yoğun programı ve görevleri arasında söyleşi programımıza katılımlarından dolayı Prof.  Dr. Hasan Ayrancı’ya teşekkür ederek sözlerine başladı devamında BADER söyleşi programlarından “İki ana  beklentimiz var, birincisi hemşerilerimizle bir araya gelmek, yüz yüze hasbihal etmek, kaynaşmak, aramızdaki  sevgi ve muhabbeti pekiştirmek… İkincisi ülkemiz ve dünya meseleleriyle ilgili hocamız gibi akademisyen, uzmanlardan birinci elden bilgilerimizi artırmak ve farkındalık oluşturmak” dedi.

Dünya Enerji Politikalarında ki Gelişmeler ile başlayan Prof. Dr. Hasan Ayrancı ise; sözlerine, ülkelerin toplumsal gelişimlerinin sürükleyici unsurlarının en başında enerji kullanımı gelmektedir. Enerji kaynakları günlük yaşamımızın, enerji ve sanayi ürünleri ise üretimimizin en önemli ve yaşamsal girdileridir. Bu nedenle de ülkenin ve enerji alanının yönetimlerini üstlenenler, toplumun ve ekonominin gereksinim duyduğu enerjiyi kesintisiz, güvenilir, zamanında, temiz ve ucuz yollardan temin etmek ve gerek en uygun fiyatlarla sağlayabilmek, gerek enerji arz güvenliği açısından bu kaynakları çeşitlendirmek zorundadırlar. Toplumların en temel haklarından biri olan enerjiye ulaşmanın en uygun koşulları ise, “sürdürülebilir bir enerji politikası, yürütülerek sağlanır" diye sözlerine başlayan Ayrancı; Dünyada ciddi önem arz eden bu ihtiyacın coğrafyamız için Osmanlının son dönemlerinde Abdülhamit Han tarafından yer altı  kaynaklarına; Doğalgaz, petrol ve kömür gibi madenlerin önemine dikkat çekilmiştir.

Öte yandan Dünya üzerinde özellikle Amerika, Rusya ve Çin Enerji alanında yoğun yatırımlar yaparak projeler geliştirmişlerdir. Süper güç olmanın “Yenilenebilir Enerjiden” geçtiğini düşünen bu ülkeler Başta ABD olmak üzere bir çok ülkelerle işbirliği yaparak faaliyet alanlarının genişletmişlerdir. Dünya üzerinde ki güç savaşlarının silahı olarak değerlendirilen "enerji arz güvenliğinde" ise; 

a)Küresel güç, ekonomik güç,

b) Askeri güç,

c) Yumuşak güç, (gerçek bir güç harcanmadan oluşan, psikolojik güç) gibi,

Tarihten de örnekler veren sözlerine devam eden Prof. Dr. Hasan AYRANCI 1967 yılında başlayan "Yeni Dünya Düzeni" dedikleri yeni bir güç bloğu oluşturan başta ABD ve beyin takımını oluşturan İsrail kendi topraklarında ki yer altı fosil yakıt kaynaklarını değerlendirmeleri yanı sıra özellikle Ortadoğu olmak üzere bir çok ülkeler üzerinde çalışmalar yaparak hareket alanını geniş tutmuşlardır.

“TÜRK AKIM PROJESİ BAĞIMLILIĞI ARTIRACAK”

Öte yandan Almanya’nın Rusya ya enerji bağlılığı da yadsınamaz derecede önemlidir, diye sözlerine devam eden Ayrancı, bu anlamda Asya’yı ve Avrupa’yı bir birine bağlayan ülkemizin önemi de çok büyüktür. Bu fırsatı çok iyi değerlendiren ve son 15 yıldır ciddi çalışmalara konu olan ülkemiz enerji alanının da özellikle, fosil kaynaklarda yani Taş-kömür, Linyit. “Yenilenebilir kaynaklarda”, ise Hidrolik barajlar, akarsular, rüzgar, jeotermal ve güneş enerjileri alanında ciddi yatırım ve projeler ile desteklenmektedir. diyerek ülkemizde ki çalışmalara dikkat çekmiştir.

BADER, üyelerinin ve konukların dikkatle dinlediği ve yoğun sorulara muhatap olan Prof. Dr. Hasan Ayrancı ilgiden memnun olduğunu bildirerek sorulan sorulara cevap verdi.

Özellikle ülkemizin bu alanda yapmış olduğu yatırımlarından uzun-uzun bahseden Ayrancı belki de en önemlisi 3. Köprü ve 3. Havalimanı ve Kanal İstanbul’un birilerini niye bu kadar rahatsız ettiğini anlamış olmalısınız diye sözlerini tamamladı.

TÜRKİYE’DE NEDEN PETROL ÇIKARTILMIYOR?

Katılımcıların yoğun olarak merak ettiği konu ise ‘Türkiye’nin Ortadoğu ülkelerine yakın olmasına karşın ülkemizde neden petrolün olmadığı’ sorusu üzerine Ayrancı, şöyle yanıt verdi: “Ülkemizde petrol bulma çalışları ciddi bir şekilde yürütüldü fakat yeterli düzeyde petrol bulunmadığı için çıkarılma olmadı. Ayrıca dünyada bor madeninin yüzde 70’ine sahibiz bu konuda sanıldığı gibi değil. Evet bor madeni bakımından zenginiz ama yakıt olarak kullanılabilecek değerde değil. O yüzden ülkemiz daha çok kömür kullanımına devam ediyor. Kömür her ne kadar çevre kirliliğine neden olsa da yenilebilir enerji kaynakları gelişene kadar kullanılacaktır.”

Bürokrat Ankaralılar Derneği “BADER” Günün anısına Çankırı KARATEKİN Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ayrancı’ ya Çubuk Agad taşından özel yapım tesbih hediye etti.