Şuayip Yaman Görünen Köy
ASFALT PARALARI KALDIRILMADI SADECE ERTELENDİ
“Yol Harcamalarına Katılım Payı” bir başka ifade ile “asfalt paraları” kaldırılmadı. Sadece ertelendi.
Son günlerde ilçe kamuoyunda “Asfalt Paraları Kaldırıldı” şeklinde yaygın bir haber ortalarda dolaşıyor. Vatandaşlarda bu habere seviniyor. Göbek atanlar bile var... Hala birileri, birilerinin yağcılığını ve yağdanlığını yapmaya devam ediyor. Bundan kimse fayda sağlamaz.
“Yalancının mumu yatsıya kadar yanar”. Böyle yalan haberlerle kimi kandırıyorlar? Ellerine ne geçecek?
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in kaldıracaklarını açıkladığı asfalt katılım payı 2015’den sonra ise alınmayacak.
Oysa gerçekte “Asfalt Katılım Payı” kalkmadı, ötelendi veya ertelendi.
Geçtiğimiz günlerde asfalt katılım payının kaldırılmasına ilişkin öneri Gökçek’in başkanlığını yaptığı Büyükşehir Belediye Meclisi’nde görüşülerek tüm (AKP, CHP ve MHP) gruplarının oyları ile ‘oybirliği’ ile karara bağlanmıştır.
Bu karara göre;
- 2015 yılından itibaren dökülecek asfalt harcamaları için Ankaralılardan katılım payı alınmayacak, bu yönde Ankaralılara borç tahakkuk ettirilmeyecek.
- Ankaralılar (tüm ilçeler dahil), 2015 öncesi asfalt katılım paylarını ise ödeyecek. Ancak, daha önce çıkarılan ve tebligat gönderilen asfalt katılım payları için peşin ödemelerde bir yıl, taksitli ödemelerde ise 5 yıl ertelenmesi kararlaştırıldı.
Oysa görüştüğüm avukatlar, geçmişe yönelik asfalt katılım paylarının alınmayacağı yönünde de Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bir karar alınabileceğini, bunun önünde ise hiçbir yasal engel olmadığını vurguluyorlar.
Bunun meali 2015 öncesi tahakkuk ettirilen asfalt katılım payları kaldırılmadı. Sadece önümüzdeki 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak milletvekili seçimlerinde özellikle de iktidarın oy kaygısı nedeniyle ertelendi. Gerçi bu durum birtakım Çubuklular için hiç fark etmez, yine de oylarını verirler. Bu konuda kimsenin kuşkusu olmasın!!!
Burada önemli bir konuya parmak istiyorum; 2015 sonrası atılacak asfalttan para alınmayacaksa, 2015 öncesi de alınmayabilir. Yani hangi gerekçeyle alınmayacaksa, aynı gerekçe ile de geçmişe dönük alınmayabilir. Burada bir esneklik var.
Bu vesileyle; Büyükşehir Belediyesi Meclisi 2015 öncesi asfalt katılım paylarını kaldırılması içinde ortak bir karar alamaz mıydı? AKP grubu asfalt paylarının alınması konusunda hemfikir olabilir. Çünkü icraatın başı onlar. Peki, CHP ve MHP grupları Belediye Meclisi toplantısında 2015 öncesi asfalt paralarının da alınmaması yönünde neden bir teklifte bulunmadı? Neden AKP’nin önerilerine balıklama atlıyorlar, bir beklentileri mi var?
Gökçek, “Bizim, belediye gelirlerini yasal dayanağı olmadan iptal etmek gibi bir hakkımız yok. O nedenle alınan paraları geri veremiyoruz” diyor.
Oysa yasal dayanak var. Çünkü 2015 öncesi atılan asfalt katılım paylarının alınmaması için meclis kararı alınabilirdi. Ama alınmadı. Çünkü Büyükşehir Belediye Meclis üyelerini tabii ki siz seçip Ankara’ya gönderdiniz, nasıl seçtiyseniz? Kimleri desteklediğinizi veya seçtiğinizi görüyorsunuz?
İlçe Kamuoyunu ‘Asfalt Parası’ ile ilgili olarak tekrar bilgilendirmek istiyorum;
Bilindiği üzere geçtiğimiz yılın sonlarına doğru; Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Dairesi Başkanlığı Yol ve Asfalt Şube Müdürlüğü 2464 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 86. ve 94. maddeleri gereğince cadde ve bulvarlarda bulunan mesken ve işyerlerine “Yol Harcamalarına Katılım Payı ile ilgili “İhbarname Tahakkuk Fişi” göndermeye başlamıştı.
Telaşlanan kimi vatandaşlar tebligatlardaki meblağları teşvikli ve özendirici bulduğu için peşin ödemişler, kimileri de taksitle ödemeye başlamıştı.
Büyükşehir tarafından atılan asfaltın “Ayıplı Mal” statüsünde olduğunu ve bu nedenle de tahakkuk ettirilen asfalt katılım paylarının hukuka aykırı olduğunu uzunca bir yazı ile siz okuyucuların bilgisine sunmuştum.
Özetlersek;
Asfalt Katılım Payı” olarak çıkarılan bu borç tebligatları;
Nedir?
Neye göre hesaplanmıştır?
Asfaltın maliyeti ne kadardır?
Bunun ne kadarı vatandaştan hangi nedenle toplanmaktadır?
Belediyenin asli görevi zaten yolları asfaltlamak değil midir? Bunlar maalesef bilinmiyor, vatandaşta bilmek istemiyor.
Devletten bir sürü ödenek, elektrik, su, doğalgaz, emlak vergisi adı altında ve tapu devrinde alınan paralardan ve diğer bir sürü vergiyi vatandaştan alan kamu ve belediyenin dökülen asfaltın parasını da vatandaşından talep etmesi hizmetten ziyade cezalandırma değil midir?
Mademki, Büyükşehir yaptığı asli (asfaltlama) hizmetten para alacaktı, neden vatandaşa, “siz asfalt istiyor musunuz? diye sormadı. Para karşılığı ‘asli hizmet’ nerede görülmüştür. Hizmetten para veya başka bir bedel aldığınızda o hizmet, hizmet olur mu?
Ayrıca;
Bu durumda açıklanan sebepler doğrultusunda yapılan yol, asfalt çalışması 4077 sayılı kanunun (BORÇLAR KANUNU) ayıplı mal maddesindeki tanımlara tam olarak uyduğundan ilgili kişilerin bu türlü ayıplı bir mal için ödeme yapması hukuk açısından uygun değildir.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu gereği istenilen ödeme, 4077 sayılı kanunun ayıplı mal kavramını ortadan kaldırmaz. Kamuda üretim yapan kurumlarda yaptıkları üretimin kalitesine ve standartlara uygunluğuna dikkat etmek zorundadır.
Vatandaşlar, “Yol Katılım Payı”nı ödemezse ne olur, asfaltı mı kaldırırlar? Kaldırsınlar zaten araçlarımızın amortisörleri patladı patlayacağı kadar. Üstelik yolların hali hele yağmur yağdığında içler acısı, bazen nereden yürüyeceğimizi şaşırıyoruz. Üstelik hani yollara asfalt dökmek asli görevlerdi? Bir de para mı istiyorlar?” Diye şikâyet etmekte ve sızlanmaktadır.
Alt yapı kontrolsüz ve denetimsiz yapıldığı için yollar kanalizasyon, doğalgaz için hala kazılıyor, kazılmaya da devam edecek.
Hani Alınan Vergiler Vatandaşa Hizmet Olarak Dönecekti?
Hani alınan vergiler vatandaşa; Yol, su, cami, okul, köprü, fabrika, alt yapı, asfalt vs. olarak geri dönecekti? Son uygulamalara bakılırsa ödenen vergiler vatandaşa tabiri caizse ceza olarak dönüyor.
Bu keyfi yapılan asfaltlamaların, kazıların denetçisi kim? Bu nasıl adalet? Uygulama da farklı ilçelerden hatta farklı illerden benzer durumlara rastlamak mümkün..
Bu işe hukukçular ne diyor? Tüketici cemiyetleri ne diyor?” diye yazmıştım.
Yine ayrıca Büyükşehir Belediyesi’ne şu soruları sormuştum;
- Büyükşehir Belediye Meclisi, “Yol Harcamalarına Katılma Payı” alınması ile ilgili bir karar almış mıdır? Aldıysa ne zaman almıştır ve 30 Mart Yerel Seçimlerinden önce neden uygulamaya koymamış ve seçim sonuçlarını beklemiştir?
Metropol Yasası’nda caddeler Büyükşehir’e, sokaklar ise ilçe belediyelerine bağlı iken, Büyükşehir Belediyesi sokaklara da karışarak hukuki manada yetki tecavüzü yaparak haksız tahakkukta bulunmuş mudur?
2013 yılında çıkan “Torba Yasa” ile ‘Yol Harcamalarına Katılım Payı’nın tahsili (katılım bedelinin tahsili) belediyelerin takdirine bırakıldığı halde, Büyükşehir takdir hakkını neden vatandaş lehine kullanmamıştır?
Buna rağmen Çubuk İlçesi’nde neden yasal zorunluluk olarak yansıtılıyor?
Çankaya Belediyesi, “Asfalt Katılım Payı” olarak her konuttan rayice göre 200 lira alırken, Büyükşehir Belediyesi Çubuk’tan kriteri belirsiz oranlarda en az 400 lira ve üzerinden “Asfalt Kullanım Payı” alıyor. Çubuk İlçesi Çankaya’dan daha mı zengin? Ya da Çubuk İlçesi ne yaptı da bu denli cezalandırılıyor? Demiştim.
Ve yine;
- Büyükşehir Belediye Meclisi, “Yol Harcamalarına Katılma Payı” alınması ile ilgili bir karar almış mıdır? Aldıysa ne zaman almıştır ve 30 Mart Yerel Seçimlerinden önce neden uygulamaya koymamış ve seçim sonuçlarını beklemiştir?
- Metropol Yasası’nda caddeler Büyükşehir’e sokaklar ise ilçe belediyelerine bağlı iken, Büyükşehir Belediyesi sokaklara da karışarak hukuki manada yetki tecavüzü yaparak haksız tahakkukta bulunmuş mudur?
- 2013 yılında çıkan “Torba Yasa” ile Yol Harcamalarına Katılım Payı’nın tahsili (katılım bedelinin tahsili) belediyelerin takdirine bırakıldığı halde, Büyükşehir takdir hakkını neden vatandaş lehine kullanmamıştır? Buna rağmen Çubuk İlçesi’nde neden yasal zorunluluk olarak yansıtılıyor?
Hiç Asfalt Atılmayan Yerlere Bile Asfalt Parası Gelmiş...
İşin en ilginç yanı da; hiç asfalt atılmayan, evlerinin önünde çorak ve kilit taş olan meskenlere de “Asfalt Kullanım” parası gelmiş.. Bu da işin ciddiyetsizliğini ortaya koymuştur. Kimi sokaklardaki meskenlere de cadde gibi muamele yapılıp, yüksek paralar tahakkuk ettirilmiş..
Ayrıca tahakkuk işleminde de tutarsızlıklar ve adaletsizlikler var. Cadde ve sokakların maliyetlerinin farklı olması gerekmez miydi?
İkinci defa tebligat gelenler bile var. Bir mesken sahibinin meskenine hem bulunduğu sokak üzerinden ve hem de arkadaki caddeye göre tebligat gelmiş...
Büyükşehir üstelik hiç asfalt atmadığı, kilit taş olan meskenlere de asfalt katılım bedelini hangi kıstasa göre talep etmektedir? Verilmeyen hizmetin parası olur mu?
Bu da gösteriyor ki Çubukluların Büyükşehir’e verdiği oylar ceza olarak yağmıştır. Çubuklular bunu hak ediyor mu? Evet, hak edenler var, hem de çok ve daha çok hak edenler var. Ama bunların yanı sıra hak etmeyenler de var.
Gökçek İlçeye Minnet Borcunu Böyle mi Ödeyecek?
Çubuklular olarak Büyükşehir’in yapması gereken alt yapı, asfalt gibi asli çalışmalarına şak şak yaptık. Şimdilerde içilemeyen ve küf kokan sularımız yüzde 9 zamlanmasına rağmen yakında uzun süreli kesintilere uğrayacak. Asfalt kullanım paraları geldi ve cüzdan yakıyor. Sessiz kalırsanız bunları diğerleri takip edecek. Ben buna Metropol’ün Kazıkları” diyorum. Büyükşehir’i izlemeye devam ediniz!..
İlçenin Metropol olmaktan dolayı başına gelecekleri müteakip defalar dile getirdim. Dile getirmeye de devam edeceğim. Çünkü Metropol’ün hiç mi hiç yararını görmedik.
Bir gece yarısı Meclis’te çıkan ‘Pergel Kanunu’ ile Metropol’e girdik. Çubuk halkına hiç sorulmadı.
Bu konudaki olumsuz görüşlerimi, ne etkililer, ne yetkililer ve ne de Çubuk halkı dinlemedi, dikkate almadı. Hatta bir kulaklarından girdi diğerinden çıktı. Netice her olayda olduğu gibi yine haklı çıkacağım. Keşke ben haksız çıksaydım.
İleride yine değineceğim ve iddia ediyorum: Çubuk, Ankara’nın en geri kalmış mezrası, bu zihniyetle giderse ki gidecektir. Çünkü ilerlemek ve çağdaşlaşmak için hiçbir gayret ve çaba yok.
Çubuk İlçesi Metropole girmekle sosyal, kültürel, ahlaki ve manevi değerlerini kaybetmeye başladı. Hayvancılık ve Tarım bitirildi. Askeri Garnizon ilçeye üniversite gelecek diye Çankırı’ya gitti. Askerlik Şubesi Abidinpaşa’ya taşındı. Ceza Evi yıkıldı. 192 işyeri ve 92 fabrikayı Akyurt’a kaptırdık. Turizm ve tarihi değerlerini ve vasıflarını da birer birer kaybetti. Askerden gelen gençler işsiz, üniversite mezunları işsiz, iş bulanlar ise vasıfsız eleman olarak çevre ilçelerde asgari ücretle mecburiyetten çalışıyorlar. Madde bağımlıları hızla artıyor.
Bu nasıl bir Metropol İlçe? İlçe uçuruma doğru sürükleniyor. Siyasiler ve sorumsuz ilçe halkı ise bu durumu seyrediyor. Çubuk bir zamanlar Ankara’nın en zengin ve güzel ilçesi iken, Metropol İlçe olduktan sonra en geri kalmış ilçesi olmuştur.
GÖKÇEK, “Asfalt Parasını Kullanan Ödesin...”
Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek zaman zaman, “Asfalt parası kaldırılabilir” dese de, bir türlü vazgeçemiyor. Yeni yeni fikirler ve teklifler ortaya atıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 17 radyonun orta yayınına katılarak, gündeme ilişkin soruları yanıtlamış, asfalt parasıyla ilgili vatandaşlardan gelen şikâyetleri değerlendirmiş.
Belediyelerin topladığı asfalt parası ile yeni bir öneri getiren Melih Gökçek, “Asfalt parasının kökten kalması için bir kanun teklifi önerisinde bulunduk. Gerçi daha yeni çıkartılan bir kanun var. Eskiden bu para ‘alınır’ diye geçiyordu. Şimdi ‘alınabilir’ diye geçiyor.
Yani artık buna göre Belediye Meclisi’nden asfalt parası alınmaması konusunda karar çıkabilecek. Ama geçmişe bumu teşmil edemiyorsun. Ama buna rağmen hukukçulara yeniden çalışma yaptırıp, acaba bu işi tutturabilir miyiz? diye bakıyoruz. Başbakan Ahmet Davutoğlu da bu paranın kalkmasından yana .”
Asfalt parasıyla yeni bir öneri getiren Gökçek, “Asfaltı kullanan, para ödemeli. Araç kullanan her ay 15. TL. asfalt kullanım bedeli öderse, bu hiç kimseye dokunmaz” demiş. (09.01.2015)
Araç sahipleri hayırlı olsun.. Hizmet gelecek diye bekliyordunuz, işte size hizmet...
Konu Anayasa Mahkemesi’ne Taşındı
Konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıyan Avukat S.V. gerekçesinde; “Tahakkuk mazeretine sarılmakta hukuken mümkün değildir. Tahakkuk için yasal zorunluluk, tarh edilen katılım alacağının büyük bir kısmı mükelleflere usulüne uygun olarak tahakkuk ettirilmediğinden, yapılan hukuki geçerliliği yoktur. Yurttaşın kapısına bırakılan bildirim yazısının tahakkuk işleminin başlatılmasını sağlayacak yasal tebliğin geçerliliği yoktur” demiştir.
Demek ki ülkede sağduyulu avukatlar da varmış.. Bu sevindirici bir olay...
Ama burası Türkiye, Anayasa Mahkemesi kararları da dikkate alınmayabilir. En iyisi TBMM’de ‘Asfalt Paraları’nın kaldırılması ile ilgili bir kararın çıkması...
Çözüm TBMM’de...
Asfalt kullanım parası için çözüm tabii ki TBBM’ dir. Çünkü orada Türk halkı için en iyi ve güzel kararlar alınır!!!
Milletvekili milletin vekilidir, en büyük görevleri de kendilerine, akraba ve yandaşlarına menfaat sağlamak değil, milletin derdiyle uğraşmak olmalıdır.
Kendilerinin maaş artışı gündeme geldiğinde iktidar, muhalefet ayrımı yapmadan hemen bir araya gelip 30-40 saniye gibi rekor bir zamanda kıyak kanun çıkartanlar, iş vatandaşa gelince nasıl da alttan alıyorlar, nasıl da işi yokuşa sürüyorlar ve çıkmaza düşüyorlar?
Sizler ise hala onların davulunu çalmaya devam ediyorsunuz. Pes doğrusu...
Hani ne demişler, “El elin eşeğini türkü çağırarak arar”. Bizim ki de aynen öyle.. Maalesef bizleri bu zihniyetler yönetiyor. Ama ağlamaya sızlanmaya gerek yok. Onları da biz seçiyoruz...
Yakında ‘Kaldırım Kullanım Parası’ da gelebilir
İlçenin merkez mahallelerinin bazılarına (Örneğin, Muhsin Yazıcıoğlu Mahallesi) bir metre bile asfalt atılmazken, Ankara Bulvarı üzerindeki kaldırımların sağlam beton kaldırımları sökülüp, yerine gösteriş olsun diye büyük taşlar döşeniyor. Ne demişler, “Ayranı yok içmeye, tahterevalli ile gider tuvalete...”
İlçenin de şu andaki en büyük sorunu “Yol Harcamalarına Katılım Payı” tebligatlarındaki asfalt paralarının ödenmesi.. Çünkü cep yakar cinsten.. Hemen öderseniz, Büyükşehir bunu alışkanlık haline getirir ve “Çubuklular nasıl olsa ses çıkartmıyorlar. Diğer tebligatları da gönderelim” derler. Örneğin; Yürüme parası, kaldırım parası, hava alma parası gibi... Şimdilerde bazı yerlerde beton kaldırımlar kaldırılıp, dikdörtgen biçiminde taş döşeniyor. Yarın buralar için de ‘Kaldırım Kullanım Parası’ tebligatları gelirse şaşırmayın...
Çubuklular artık değerlerinize sahip çıkmanın zamanı geldi de geçti bile..yediğiniz bu kaçıncı darbe.. Yıllarca, “adam sende” dediniz. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” dediniz. Ama o yılan şimdilerde geldi ve maalesef sizi de soktu. Ne zaman akıllanacaksınız? Uyanın artık. Haklarınızı demokratik yollardan aramasını bilin...
Yaşanabilir bir Çubuk için herkes el ele vermeli.. Yoksa yarın çok geç olabilir.
Eyyy Çubuklu siyasiler; Masa başında oturmakla siyaset olmaz. Oturup yapıştığınız o deri koltuklardan kalkın da halkın sesine kulak verin!.. Artık uyanın ve ilçenin dağ gibi birikmiş sorunlarına sahip çıkın ve çözüm bulun.. Çubuk’ a ve Çubukluya sahip çıkın...Milletin sorunlarını, milletin vekillerine iletin...
Yoksa ilçe elden gidiyor. Ya adam akıllı ilçeye yakışır bir siyaset yapın, ya da beceremiyorsanız siyaseti bırakın, yapacaklar gelsin...
Siyasetçinin görevi; Halkın şikâyetlerini dinlemek, ihtiyaçlarını saptamak ve giderilmesi için gerekli önlemleri almak, gelecek için programlar hazırlamak, geçmiş programlarda ortaya çıkan durumları değerlendirmek değil midir?
Büyükşehir Belediyesi’nde Çubuk’tan seçilip giden AKP’li 4 meclis üyesi var. Bunlar orada ne iş yaparlar? Çubuk’un hakkını neden savunmazlar? Siz Çubuklular, onları gidip orada otursunlar diye mi seçtiniz?
Eyyy Çubuk Halkı; Bir zamanların yaşanabilir, yeşil Çubuk’u sizlerin ve siyasilerin sorumsuzluğu ve vurdumduymazlığı yüzünden gittikçe yaşanamaz bir hal almakta..Böyle giderse çocuklarınızın ve torunlarınızın geleceği çok karanlık..
Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, 24 Temmuz 2004 Perşembe günü Atatürk Parkı önünde Çubuklulara yaptığı teşekkür konuşmasında, “Ankara’da ne varsa Çubuk’ta da o olacak” demişti.
Ve hatta Taksiciler, kamyoncular, otobüsçüler, esnaflar ve köylüler birkaç kuruşluk rant için bu konuşmayı elleri patlarcasına alkışlamışlardı. Gökçek o gün verdiği vaatlerin hangisini yaptı?
O günü kaleme almış, verilen vaatlerin sözde kalacağını ifade etmiş ve hatta yazımın bir paragrafında, “Karaman’ın koyunu, sonra çıkar oyunu” demiştim.
Demeye kalmadı. İlçeye yağmur yağmadı ama Büyükşehir’den vergiler, asli göreve katılım payları (asfalt ve atık su bedeli gibi) üst üste gelmeye başladı. Sessiz kaldığınız müddetçe başınıza daha neler gelecek? Bekleyip göreceğiz.
Oysa Başkan Gökçek, gerek 2009 ve gerekse 2014 yerel seçimlerinde en fazla oyu Çubuk’tan almıştı.
Çubuk İlçesinin düzlüğe çıkması için, Metropol kanunları esnekleştirilmeli.. Bu konuda şimdiye kadar bir ışık görülmemiştir. O halde:
- Çubuk, Çankırı gibi ‘Kalkınmada Öncelikli Yöre’ olmalı,
- Ya da Çankırı’ya bağlanmalı” .. Çubuk için başka kurtuluş yolu yok. Başka alternatifte yok.
Büyükşehir 30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesi Çankırı’nın Şabanözü ilçesine asfalt attı. Yakınlarınız varsa telefon açın sorun orada da asfalt parası alınmış mı?
Alınmaz çünkü Şabanözü, “kalkınmada öncelikli yöre”.. Orada teşvik var. Orada muafiyet var.
Çubuk’ta ne var? Hizmet yok, olsa da parasız hizmet yok. “Parayı veren düdüğü çalar” Ama düdüğün de iyi olması gerekir.
Önce ilçe siyasileri, sonra sivil toplum örgütleri ve meslek odaları ilçenin dağlar gibi birikmiş sorunları için ellerini değil, bütün gövdelerini taşın altına koymaları gerekir.
İlçenin çok sayın siyasetçileri, sivil toplum örgütleri ve akilleri Kış uykusundan uyanıp, konuyu seçim öncesi milletvekillerimize iletir ve Meclis’te görüşülmesini sağlarlarsa asfalt paraları ödenmeyebilir.
Yoksa ödemek zorunda kalırsınız. Bu da zamanla Büyükşehir’de alışkanlık yapar. Nasıl olsa Çubukluların sesi çıkmıyor, hemen ödüyorlar diye sizlere yeni vergiler ihdas edip, gönderirler.... Benden söylemesi...
Şayet seçtiğimiz milletvekilleri bizim derdimizle uğraşmayacaksa, bizde derdimizle uğraşacak milletvekili ve milletvekillerini seçebiliriz. Şimdiye kadar buna tevessül etmedik. Ama artık bıçak kemiğe dayandı ve iş başa düştü. Ve zorunlu hale geldi.
Ankara’nın milletvekili çıkartamayan tek ilçesi Çubuk’tur. Güzel ilçemizin bu makûs talihini yenelim. Yoksa dün olduğu gibi bugün ve yarın da sırtımıza binmeye devam ederler. Çubuklular ne dersiniz?
Ankara 2. Bölge de 15 milletvekilimiz var. Bunlara öyle veya böyle oy verdik.
Bunların 9’u AKP; 4’ü CHP ve 2’si de MHP’den.. Önümüzde (7 Haziran 2015) Genel Seçimleri var. Her seçim arifesinde ülkemizin her köşesindeki bir yere birtakım seçim yatırımları yapılır. Sizler buna ister seçim yatırımı, isterde seçim rüşveti deyin.. Bunlar; altyapı olur, fabrika olur. Bunlar yapılır, onsan sonra da faturası sizden çıkar. Hiç değilse bir hizmet gelir.
Konut Bölgesi olduğumuz için Çubuk’a fabrika kurmazlar. En iyisi bizde “asfalt paralarının meclis’te kaldırılması için onları ikna edelim. Şimdi tam zamanı...
Sayın Çubuklular, uyanma vakti geldi de geçti bile... 2015 seçimlerinde kendi vekilimizi bir başka ifade ile Çubuk’tan bir milletvekili ve hatta milletvekilleri seçelim, bununu için yeterli gücümüz var. haklarımızı artık onlar savunsun...Artık yeter diyelim...
7 Haziran 2015 Genel Seçimleri ilçe için bir fırsat.. Bu seçimlerde ilçeden bir veya birkaç milletvekili çıkartalım.
İthal milletvekillerine artık dur diyelim. Çünkü onlar sizlerin haklarını şimdiye kadar hiç savunmadılar, hep kendi yakınlarını ve hemşerilerini koruyup, kolladılar.
Bunun zamanı geldi de geçti bile...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.