ARITMANIN SUYU TEHLİKE ARZEDİYOR...
İlçenin İçme suyu, Arıtma Tesisleri’nde arıtıldıktan sonra direkt olarak kanala veriliyor.
Şuayip YAMAN
İlçenin İçme suyu, Arıtma Tesisleri’nde arıtıldıktan sonra direkt olarak kanala veriliyor. Buradan da borularla Millet Parkı içindeki ‘Halı Saha’nın yanından Çubuk Çayı’na akıyor. Atık ve kızıl renkli su, kızıl ve pis bir görüntü sergileyerek yoluna Çay içinde rastgele devam ediyor.
Çubuk II Barajı’ndan gelen suyun açık olan rengi, Arıtma suyunun aktığı yerde birden bire kızıllaşıyor.
Konunun uzmanları; Arıtmanın, suyu direk olarak borulara verilip salıverilmemeli.. Arıtmadan sonra kalan atık dezenfekte edilmiyorsa kötü sonuçlar doğurur. Açıktan akan bu suyun; Hem enfeksiyon ve hem de içindeki dezenfeksiyon nedeniyle tüm bitkilere ve canlılara, dikkatsiz olurlarsa çocuklara da zararı olur.
Atık suyun depolandığı yerde insan, hayvan ve bitki sağlığına zararsız hale getirilerek salınması gerekir. Bunun için dezenfekte şart..Yoksa canlı sağlığı yönünden büyük tehlikelere neden olur.
Ayrıca dezenfekte edilerek salıverilen suyun da estetik olarak boru içerisinde gönderilmesi gerekir” diyorlar.
Oysa su başıboş ve rastgele bir şekilde akıyor. Çocuklar zaman zaman çayın içerisinde oynuyorlar. Her an mikrop kapabilirler.
Bir zamanlar gençlerin, ördeklerin ve kazların yüzdüğü, tertemiz suyunda kadınların çamaşır yıkadığı, derin sularında genci ve yaşlısının balık tuttuğu bir zamanların ünlü Çubuk Çayı şimdilerde mikrop yuvası, pis koku yatağı ve korkunç görüntü kirliliği yapıyor.
Uluslar arası Festival’e bu şekilde mi gireceğiz. Dünyanın her yerinden misafir davet ettik. Onlara bu çayın kızıl görüntüsünü nasıl izah edeceğiz? Bir zamanlar deyip eskiyle mi övüneceğiz? Hiç düşündünüz mü?
Bir zamanlar şarıl şarıl akan Çubuk Çayı şimdilerde bakımsız ve ıslah edilmeyi bekliyor. Betonlaşma çalışmaları devam eden Çay’dan nasıl bir “hilkat garibesi” çıkacağını merakla bekliyorum.
Festival hazırlıkları aşamasında çayın içindeki yeşillik toprakla kamufle edilerek kapatılıyor. Ama kızıl akan arıtmanın suyu için henüz bir çözüm bulunamadı herhalde..
Köprübaşı’nın yanındaki reklam panosuna festival afişini yapıştıran Belediye görevlileri köprünün altından akan pis kokulu kızıl suyu görmediler mi? Gördülerse neden bir önlem almadılar? Buradan turistler geçmeyecek mi? Yoksa bu su Festival’in garnitürü veya nazar boncuğu mu olacak?
Arıtmanın atıklarının boru içine alınmasını beklerken ne hikmetse yeşil otların üzeri toprakla kapatılıyor.
Bu “hilkat garibesi” manzara turistlere nasıl anlatılmak isteniyor? Kendi başlarına festival’e hazırlanan belediye yetkililerinin bir bildiği vardır herhalde...
Bir zamanlar ilçenin aynası olan “Çubuk Çayı” şimdilerde ne halde?
Ne derler, “Aynaya dikiz!..”
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.